Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Ocak 2011 Cuma

ZİYNET SALİ



Akort Dergisi Ocak-Şubat /2009                            

 ZİYNET SALİ ‘NİN  JENNİFER LOPEZ HAVASI

Ziynet Sali kabullenmiyor ama teslim olduğu imaj ustaları kendisini Jennifer Lopez’e benzetmişler. Kızmasın ama, başarılı da olmuşlar. Latin kıvraklığında, dişi ve çekici olmanın benzerliği sorun yaratmaz değil mi? Ne dersiniz? Bu hoş benzerlik bir yana hızlı çıkış yapan Ziynet Sali cephesinden yeni haberlere bakalım.


Yunanca seslendirdiği şarkılarla tanıdığımız Ziynet Sali, listelere iyi giriş yaptığı albümü “Herkes Evine” yle birlikte bundan böyle albüm çalışmalarına ağırlık verecek. Son iki yıldır tam olarak ne yapmak istediğine karar veren sanatçı, “Gerçek Ziynet Sali bu albümle ortaya çıktı.”diyor: Kıbrıs kökenli bir sanatçı olarak;  İngiliz, Yunan, Türk karışımı zengin bir kültürle yoğrulup, yaşadık.  Ama bu değişim için özel bir çaba olmadı. Zamanı buydu. Diğer albümler sahnedeki tarzımdan dolayı albümlerime de yansımıştı. Son 2 yıldır kendi dünyamı sadeleştirip, daha çok ne istediğimin farkına vardım. Bu farkındalığı yaşayarak çalışmalara başladım.”
Daha geniş bir dinleyici kitlesi var artık Sali’nin: “Hedef buydu. Bugüne kadar hep Yunanca bestelere Türkçe sözler yazılmıştı, şimdi benim Yunanca şarkılarım var. Şarkılarım benim iç dünyamın yansımaları… Ekip çok güçlü. Global soundun içinde yine etnik lezzetleri verdim. Ama daha geniş bir yelpazeye hitap ettiğini biliyorum. Bu da çok güzel ve beni heyecanlandırıyor.”  Albüm ekibinde dikkat çeken önemli imzalar var: “Son albümüm “Mor Yıllar”dan farklı ve güçlü bir çalışma yapmalıydım. Uzun bir süre “Tamam bu şarkı” dediğim bir şarkı çıkmamıştı karşıma. Sinan Akçil’le istediğim şarkıları buldum.  Erhan Bayrak sound babası oldu albümün. Mustafa Ceceli de diğer albümlerde olduğu gibi bu albümde de birlikte çalıştık. Bir de Sezen Aksu mutluluğum var. Vaselis Saleas ruhuyla birleşti.”  

Müzik dünyası büyük bir krizin içindeyken, siz hiçbir masraftan kaçınmadan gerek klip gerekse 2 cd’lik bir çalışmayla albümünüzü piyasaya sundunuz. Risk taşımadı mı sizin için? Bir yıldır müzikten kazandığımı hiç düşünmeden müziğe yatırdım. Yoksa şuanda çok lüx bir araca biniyor olabilirdim. Müzik, şarkıcılık benim mesleğim. Para kazanıyorum. Her şey öyle güzel organize oldu ki hayatımda… Yaptığım tüm işlerle bu albümü yaptım ve hiç gözümü kırpmadan ben ve prodüktörüm kazandığımızı albüme yatırdık. Müzik piyasası krizde, albümler çok az satıyor. Ama 100 binleri geçecek bu albüm. Yunanistan’da da çıkacak.

Billboardlarda afişlerinizi sıkça görüyoruz. Uyguladığınız bir stratejiden söz edebilir miyiz? Prodüktörüm, ticaret adamı. Çok iyi bir işletmeci. Ziynet Sali ismini bugüne kadar çok iyi yönetti. O olmasaydı bugün ben ne olurdum, bilemiyorum. Dünya çapında bakıyor. Madonna bir röportajında ben çok iyi bir işletmeciyim diyordu. Benim şansım da prodüktörüm. Bir marka, bir ürününü çıkardığında reklam kuşaklarında, billboardlarda yer alıyor. Bizde çok iyi bir ürün çıkardık ve ürünümüze çok güveniyoruz. Bunun lansmanı da en uç şekilde olmalıydı. Koşullarımız el verdiğince çalışmalarımızı yaptık. 

Albümde var olan değişimin size geri dönüşü nasıl oldu?
Proje ve sahne kadınıyım. Bu albümden ve dinleyenlerime yansıyan değişiklikten güç alarak galiba sınırlarımızı koymamamız gerekiyor. Bu albümden sonra da bunu yapmak istiyorum. Albümdeki değişime paralel olarak sahnemde de değişiklik yapıp, şaşırtmak istiyorum. Sahne, ışık gösterileri, lazerler olamayacak şeyler değil aslında ama maalesef koşullar ağır. Keşke böyle bir imkan olsa kendi sahnemi kendim kurardım. Profesyonel dans derslerine başladım.
Gerçekten de iyi bir şey yapmak istedim. İlk albüm gibi bir heyecan taşıyorum. Maddi manevi çok büyük bir emek var ve gelen yorumların olumlu oluşu, liste başarısı beni çok mutlu ediyor ve motive de ediyor. Şuan hemen başka bir albüme girip, farklı farklı şeyler sunmak istiyorum. Hem görsel olarak, hem de yorumculuk açısından… Ama her zaman ayağım yere basmıştır. İsterim ki hep iyi işlerle anılayım.


TAKLİT YOK, BEN BUYUM
Kendisini sürekli Jennifer Lopez’e benzetenlere cevabı şöyle oluyor Sali’nin: “Benzemek için bir şey yapmıyorum. Makyaj tarzımı, halk küpelerimi seviyorum. Jennifer Lopez sanatının yanı sıra modacılığı olan da bir kadın. Tüm dünya takip ediyor ve bende takip ediyorum. Sadece o değil; Beyonce, Britney Spears gibi isimleri de takip ediyorum. Kabul vermek yok bizim insanımızda. Tavrıyla, tarzıyla dünya starı. Bende kendi koşullarımda iyi bir şeyler sunmak istiyorum. Klibimi 35 mm çektim, fotoğraflarıma özen gösterdim. Dünyayı takip ederek yapıyorum çalışmalarımı ve maalesef bu taklit olarak yansıyor. Bu da beni üzüyor. Neden kabul verilmiyor? Aslında bardağın dolu tarafından bakılsa Ziynet Sali yansıyacaktır. Latin havası var ve bende bu havayı taşıyorsam niye taklit ya da özenti oluyorum? Benzemeye çalışmıyorum, ben buyum.”

YUNANİSTANDA SEVİLİYORUM
Kıbrıs’ta doğan Ziynet Sali, bir süre İngiltere’de yaşamış. İstanbul hayallerimin şehri olmuş hep. “15 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. Annem, babam Türk... Türk gelenek ve göreneklerine göre yetiştirildim. Bu çeşitliliği hayatıma, müziğime kattım. Kendi kimliğinize onların artılarını kattığınızda güzel oluyor. Yunan şarkıları kendi müziğimize çok yakın. Toplumsal, kültürel, duygusal açıdan birbirine çok yakın iki kültür... Rembetiko, Anadolu kokuyor buram buram. Sadece lisan farklı. Yunanistan’da bir ilgi oluştu. Bir Türk kızının onların dilinde ve onlar kadar iyi bir Yunancayla farklı bir yorumu ilginç geliyor onlara. Orada da çıkacak albümüm.” İTÜ Devlet Konservatuarı Türk Müziği mezunu olan Sali’nin aslında ideali müzik öğretmeni olmakmış. Öğrenciyken biraz eğlence, biraz da harçlığa katkı olsun diye sahne çalışmalarına başlamış ve sonrada çok sevmiş: “Çok güzel yerlerde şarkı söyledim, tecrübe edindim. Biraz da kader. Tüm arkadaşlarımın okuldan sonra öğretmenlik tayini çıkmıştı benim çıkmamıştı. Kıbrıs’a dönmem gerekirken, İstanbul’da kalmayı tercih ettim ve sahne çalışmalarına ağırlık verdim. Belli dönemlerde çok kilit insanlarla karşılaştım. Müziğin enerjisiyle, şarkı söylerken resmen ibadet ediyorum sahnede. Samimiyet çok önemli bence… Ben bile tanımıyorum kendimi sahnede…”





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder