Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Ocak 2011 Pazar

ATİYE


Akort Dergisi Mayıs-Haziran /2009
Atiye’nin öbür adı;  “Muamma”
Son bir yıldır Türkiye’de yaşayan müziğin melez kızı Atiye Deniz, sesini daha fazla insana ulaştırmakta kararlı. İskender Paydaş destekli ikinci albümü “Muamma” ile bu amacına biraz daha yaklaşırken, her tür müziğe açık olduğunu ve deneysel projelerde yer almak istediğini söylüyor.
İlk albümü yayınlandığında henüz 17 yaşındaydı... Türk ve Avrupa kültürü ile yoğrulan kimliğini müziğine yansıtıyor; bir yandan kendi şarkılarını söylüyor, diğer yandan ise; dans ediyordu. Aradan 3 yıl geçti.  Bu kez İskender Paydaş prodüktörlüğündeki yeni albümü “Muamma” ile karşımızda ve artık kendini daha profesyonel hissediyor Atiye: “İlk albümün çıkış şarkısı 'Dont Think' ile  çok güzel bir çıkış yakalamıştık. Hem bestelediğim, hem de sözlerini yazdığım ilk parçaydı. İnsanlar beni sevdi ve benimsedi. Bundan daha güzel bir duygu yoktur. Bu gayretle de 'daha iyisini nasıl yapabilirim?' diye düşündüm ve eğitimimi bitirip yeni albüm çalışmasına başladım. Çok titiz çalıştık, çok emek sarf ettik. Albüm çalışması en az bir sene sürdü. Çok da profesyonel bir ekip çalışması oldu. İlk albümüm ve yeni albümüm arasında uçurum var diyebilirim. Yaşım büyüdü ve kendimi çok geliştirdim.” Küçük yaşlarından bu yana müzik ve dans ile iç içe olan genç şarkıcı; hem dans edip, hem de şarkı söylemekten dolayı çok mutlu olduğu söylüyor: “İlk adımlarımı atar atmaz dans etmeye başlamışım. Misafirlerimiz olduğunda büyük bir sahneye çıkıyormuş gibi bir dans gösterisi hazırlardım, sahnem küçük bir halıdan oluşurdu. Evde küçüklüğümden kalma fotoğraf ve videolarımız var. Hepsinde ya şarkı söyleyen ya dans eden küçük Atiye var. 5 yaşındayken bale eğitimi almaya başladım. Daha sonra jazz, modern dans ve hiphop ile devam ettim. Gördüğünüz gibi dansa olan sevgim devam ediyor ve biteceğini de hiç düşünmüyorum. Evde her gün farklı dünya müziklerini dinlerdik. Ailemle bir araya geldiğimizde hep beraber darbuka çalıp, şarkılar söylerdik. Sekiz yaşındayken piyano çalmaya başladım. Eskisi kadar çalamıyorsam bile hala bestelerimi piyanoyla yaparım. Müziğim gibi dansım da kendimi ifade etme biçimimdir.” Benimsediği melez tarzın kökeni, çocukluğundan beri farklı kültürleri solumuş olmasına dayanıyor. “Almanya’da doğup, büyüdüm. Annem Hollandalı, babam Türk. Farklı kültürlerde bulunduğum için  farklı müzik tarzlarını dinledim. Böylece kendi müziğimde 'melez' tarzı ortaya çıktı, yani farklı müzik tarzlarının bir araya gelmesi; R&B, Pop, Oriental; Rock, Reggae. Bir radyo programında müziğimi İstanbul’a benzettiler. Bu benzetme çok hoşuma gitti tabi.”
“İSKENDER PAYDAŞ’IN BANA İNANMASI ONUR VERİCİ”
Prodüktörlüğünü İskender Paydaş’ın yaptığı albümünde; Teoman, Nazan Öncel, Phillip Elwart ve Alman ses mühendisi Manuel Gromile de dikkat çekiyor: “İskender Paydaşın bana ve müziğime inanması çok onur verici yeni albümümün prodüktörlüğüne üstlenmesi beni çok mutlu etti. Nazan Öncel ile 2006 senesinde konserlerimiz oldu. Bana verdiği 'Aşkına da Sana da' parçasının albümümde yer alması çok özel bir duygu. Teoman düet yapma fikrine sıcak baktığında kulaklarıma inanamadım. 'Kal' parçamız zaten olağanüstü oldu. Phillip Ellwart ve DaddaDice ile 'Muamma', 'Yalancı Mevsim' ve 'Nobody' parçalarının ön aranjelerini, Manuel Grom ile ise 'Günaydın' parçasının ön çalışmalarını yaptık. Albümde bir sürü hit olabilecek parça var. 'Muamma' ile çıkış yapmayı tercih ettik. Kendimi en çok ifade edebildiğim ve dansımı destekleyen parçalardan bir tanesi 'Muamma'. Müziğin de bana ait olması benim için önemliydi. Bu albümüm daha çok Türkçe ağırlıklı. Müzikal anlamda da daha yenilikçi bir sounda sahip. ”  
“TÜRKİYE KADAR MUTLU OLACAĞIM BAŞKA BİR YER YOK”  
Son bir yıldır Türkiye’de yaşıyor Atiye ve ülkesi için müzik yapmak istiyor: “Dünyanın her yerinde kendimi bir şekilde iyi hissedebileceğimi düşünüyorum ama Türkiye kadar mutlu olmayacağım kesin. Türkiye,  gelişmekte olan bir ülke, özellikle genç nüfusumuzun ülkemizi çok güzel yerlere taşıyacağından eminim.” Almanya’da olan müzik çalışmaları ise halen devam ediyor: “Almanya’da müzisyen arkadaşlarım var. Albüm çalışması hazırlığında bazı parçalarının ön çalışmalarını onlarla ortak yapıyoruz. İlk albümümden itibaren yurtdışında  da verdiğim konserler oluyor. Seneye Avrupa’da çıkacak olan İngilizce bir albüm hazırlıyoruz.” Amacının konserlerle daha fazla insana ulaşmak olduğunu söyleyen genç şarkıcı, müziğim ve dansımla dinleyicileri eğlendirmek ve duygulandırmak istiyorum” diyor.  

                                                                                             

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder