Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Ocak 2011 Pazar

CİCİBEBE



Akort Dergisi Temmuz-Ağustos/2009

TABUTA SON ÇİVİYİ ÇAKAN“CİCİ BEBE”DEN MEKTUP VAR

Son dönemde adından söz ettirmeyi başaran bir grup var: Erdem Acır, Engin Öğüş ve Kıvanç Çubukçu’dan oluşan Ankaralı rock grubu “Cici Bebe”…İlk albümleri için öyle bir pazarlama stratejisi geliştirdiler ki, sıkıntı içinde olan müzik dünyasına adeta son noktayı koydular. Albümlerinin adı: “Tabuttaki Son Çivi”..Adından da anlaşılacağı gibi kan ağlayan sektöre çakılan son çivi anlatmak istedikleri…Peki ne yaptılar da böylesine dikkat çekmeyi başardılar? Boş cd’lerini 1 YTL’den satışa sundular. Cd’de müzik yok, albümdeki şarkılar internetten bedava indirilebiliyor. Dileyenler yani gerçek bir albüm sahibi olmak isteyenlerde; indirdikleri şarkıları 1 YTL’den sunulan “Tabuttaki Son Çivi”ye kaydedilebiliyor. Bir müzik cd’si ile boş bir cd’nin farkının kalmadığına dikkat çekmek isteyen grup, satıştan herhangi bir gelir beklemiyor…Ve kendi cümleleriyle albümlerinin çıkış hikayesini anlatıyorlar.. İşte o hikaye…

 “Müzik piyasasının durumu malum, önce korsan CD'lerin, ardından dijital kopyaların yaygınlaşmasıyla geleneksel fiziksel müzik ortamlarının (kaset, CD gibi) satışları son 10 yılda hızla düşüşe geçti. Biz bu durumun geri çevirilemeyecek bir süreç olduğunu düşünüyoruz. Çünkü ezici çoğunluğu oluşturan sıradan dinleyici, her zaman, en kalitelinin değil en kolay erişilir ve en kolay kullanılır ortamın peşinde olmuştur. Bazılarınca yasakların en üst düzeye çıkarılması bu noktada çözüm olarak görünse bile, bir yılı aşkın süredir yasaklı olan Youtube sitesinin, Türkiye'den en çok ziyaret edilen ilk 10 site arasındaki yerini koruması bunun pek de mümkün olmadığının kanıtıdır. Bu durumda sanatçıların hakları nasıl korunacak? Herkes en önemli sorunun bu olduğunu söylüyor ama aslında herkesin en son düşündüğü nokta da bu. 13.06.09 tarihli Hürriyet cumartesi ekinde Tolga Akyıldız'ın bizimle ilgili haberinde altını çok iyi çizdiği üzere, müzik şirketleri bu krizi atlatmak için masrafsız projelere yöneldi. Bu süreç, albüm kaydının, masteringinin, hatta bazen video kliplerin masraflarının müzisyenlere yüklenmesine yol açtı. Aynı şekilde müzisyenlerin topluma ulaşmasında büyük rol oynayan bazı televizyon kanallarının da, video kliplerin yayınlanması karşılığında para istediği biliniyor. Yani televizyonda klibinizin yayınlanıp, telif geliri almanız için, önce yüklü miktarda bir "yatırım" yapmanız gerekiyor.”

GÜÇLÜ BİR MESAJ VERMEK İSTEDİK
“Biz de, şirketlerle yaptığımız görüşmelerden sonra kendi işimizi kendimiz görmeye karar verdik ve bir plan yaptık. Bu plana göre dinleyiciler ne de olsa şarkılarımıza dijital kopya yoluyla ulaşacağından, şarkıları ücretsiz bir şekilde internet'ten dağıtmaya karar verdik. Birçok internet sitesinin de yaptığı gibi biz de sitemize reklam alabileceğimizi ya da destekçiler (sponsorlar) bularak yeni bir ekonomik model uygulayabileceğimizi farkettik: Ancak insanların sitemize girmesi için öncelikle "haber" olmamız gerekiyordu. Bunun için başka müzisyenlerle kavga etmeyeceğimize, televizyon kanallarına kamyon yüküyle para vermeyeceğimize ya da mankenlerle gezerken görüntülenmeyeceğimize göre akıllıca, etik ve güçlü bir mesajı olan bir fikire ihtiyacımız vardı.. Bunun için de çok beklememiz gerekmedi, menajerimiz (ve aslında çok yakın bir arkadaşımız) bir gün çay içerken "neden boş CD çıkarmıyorsunuz" deyiverdi.”

SONUÇ BİZİ ŞAŞIRTMADI
“Sonuç olarak kimsenin tanımadığı bir grupken şimdi Türkiye'nin bir kısmının tanıdığı bir grup haline geldik. Bundan sonraki adımları, bu tanınırlığı müziğimiz açısından olumlu bir etkiye çevirmek ve kendi kitlemize ulaşmak olarak sıralayabiliriz. Belli bir kitleye sahip olduktan sonra, sitemize başta planladığımız gibi reklam ve sponsor alabileceğimizi umuyoruz. Bunu başarmamız ise dünyada henüz denenmemiş bir modeli uygulamamız anlamına geleceği için, bize Türkiye dışında da belli bir ölçüde tanınırlık sağlayabilir. Daha şimdiden dünyanın garip köşelerinden sitemize giren insanlar olduğunu takip edebiliyorsak, bunun çok da uzak bir hedef olmadığını düşünüyoruz.  Tabii her şey planlandığı gibi gitmeyebilir ve bundan sonra tamamen başarısız olup bu arenadan silinip gidebiliriz. Siteyi açmadan ve basın bültenlerini dağıtmadan önce de bir başarısızlık ihtimali olduğunu ve bunun pek de küçümsenmeyecek büyüklükte bir ihtimal olduğunu biliyorduk. Ancak başarma şansımız olduğunu ve başarırsak bugün geldiğimiz noktaya geleceğimizi de biliyorduk, yani bu sonuç bizim için pek de şaşırtıcı olmadı. Sonuçta sadece karar vermemiz gerekiyordu; deneyecek miyiz, denemeyecek miyiz? Biz ilkini seçtik ve pişman değiliz.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder