Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Ocak 2011 Cuma

JALE



14 Kasım 2008 tarihli Sabah Gazetesi Günaydın ilavesinde röportajım yer almıştır.  



Akort Dergisi Kasım-Aralık /2008

JALE’NİN SAHNE MARATONU


90’lı yıllarda, romantik şarkılarıyla dikkat çeken Jale’nin müziği bırakmış olduğu düşünülse de,  bu görüşün aksine şarkıcı 10 yıldır sessiz sedasız Türkiye’nin birçok yerinde sahne alıyor.  Gerçekleştirdiği sahne çalışmalarıyla farklı illerde dinleyici kitlesi edinen Jale, sahne yaşamına nasıl başladığını anlattı.

90’lı yılların parlayan yıldızlarından biriydi Jale… Pop müzik patlamasının yaşandığı bu yıllarda “Üzgünüm”, “Son Geceler” gibi şarkılarıyla iyice tanınmış ve sevilmişti. Ancak yıllar öncesinde yaptığı son albüm çalışmasında; şarkıcıya, müzisyene, besteciye gerekli değerin verilmediğine inandı ve bir daha albüm hazırlamadı. Ama son 10 yılın en çok sahne çalışması yapan şarkıcılarından biri oldu. “En son 10 yıl önce albüm çalışması içinde bulundum. O dönemde çok üzdüler beni. Müzik yolculuğuma çok önemli müzik adamlarıyla çıktım ve onlarla güzel şarkılara imza attık. Ancak maliyet, sorun yaratınca albüm yapmaktan vazgeçtim. Gerek görmedim daha sonra albüm yapmaya. Son 10 yıldır en çok sahne çalışması yapan şarkıcılardan biriyim.”
Müzik geçmişinde müzikaller, kabareler ve orkestra solistliği olan Jale, sahne çalışmalarına mücadele ederek ve biraz da inat ederek başlamış. Kapı kapı dolaşarak kendini ispatlamış ve her sahne başka bir sahneyi getirmiş ona… Sahnede durmaksızın 5–6 saat şarkı söylüyor. Sormadan edemiyoruz, hiç ara vermeden program nasıl devam ediyor? “Müzisyenim sahnede kan ağlar. Hiç ara vermem. Çok önemli bir şan öğretmeni olan rahmetli Belkıs Aran’la 10 yıl şan çalıştım. Bana ‘uzun yıllar şarkı söyleyebilmenin en önemli unsuru nefesini iyi kullanmaktır, nefesini iyi kullandığın sürece saatlerce şarkı söylersin’ derdi. Gerçekten de öyle. Nefesimi kullanmayı öyle güzel öğretmiş ki hiç ara vermeden saatlerce şarkı söyleyebiliyorum.”

HER TÜRDEN DÖRT BİN ŞARKI…
Jale, sahnede her türde müzik yapıyor. 4 bin’e yakın repertuvarı var. Sanat Müziği, Halk Müziği, Grek Müziği ile İtalyanca, İspanyolca şarkılar seslendiriyor. “Dinleyici ne isterse okuyorum. Dinleyiciyle birebir alışverişim çok iyidir. Benim bile unuttuğum bazı şarkıları istiyorlar. 10 yıllık sahne performansındaki en büyük kazancım, 4 yıl boyunca İstanbul fm’de yapmış olduğum istek programıydı. Klasik gitar eşliğinde, dinleyici istiyor, bende okuyordum. Daha sonra 2 yıl TRT fm’de program yaptık. Televizyonda olmasını çok arzu ettim. O dönemde yaptığım programı şimdi pek çok sanatçı arkadaşım yapıyor ve bende keyifle izliyorum.”
İstanbul, Adana, Mersin, Ankara, Alanya, Samsun, Ordu, Sinop, Muş, Malatya gibi yerlerde çalışmaları olan Jale; “Samsun’da uzun kuyruklar oluyordu. Türkiye’nin belli yerlerinde dinleyici kitlem oldu” şeklinde konuşuyor. Dinleyici kitlesinin kendisinden albüm beklenmesine rağmen böyle bir düşüncesi olmadığını söyleyen Jale; “Belki bir gün Garo (Mafyan) ağabeyi kandırırsam, en az 10 tane hit slow çıkar. 2 gitar, 1 perküsyonla “Jale’den Aşk Şarkıları” olabilir. Biraz param olursa Garo ağabeyi kandırırım, o bana çok inanıyor. Ama albümden ziyade bir radyo programı ya da TV programı yapmak isterim.”diyor.

“90’LARDA ÖNCELİK KALİTEYDİ”
“Şimdi pasta dilimi çok fazla bölünüyor. O zaman daha fazla kaliteye yer veriliyordu. O zaman çıkan şarkıcıların kendine has bir kimliği vardı. Kenan Doğulu, Demet Sağıroğlu, İzel, Çelik, Deniz Arcak gibi daha niceleri o dönemde parlamıştı. Herkes kendine bir şarkıcı kimliği yaratmış ve o çizgide ilerliyordu. Şimdi öyle değil, herkes ne tuttuysa onu götürüyor. Gerçekten çok önemli insanlarla çalıştım. Garo Mafyan, Aysel Gürel, Zeynep Talu gibi isimlerden çok şey öğrendik. O dönemde çok birebir yaşardık. En iyi taşıyacağın şarkıyı biliyorlardı ve ona göre davranıyordum.”


DAHA UZUN YILLAR ŞARKI SÖYLEMEK İSTİYOR
“Müziğe olan sevgim çok büyük… Müzik adına her şeyi göze alabilmiş ve her şeyi göze alabilecek bir insanım. 1993–98 yılları arasında sokaklarda yürüyemiyordum. Her zaman onu hazmetmişimdir. Bu başarı beni hiçbir zaman şımartmadı. Her şeye hazırlıklıyım hayatta. Hep mütevazi ve düzgün bir çizgide gitme taraftarı oldum. Dik çıkış ve inişlerim olmadı. Bana inanmış besteci, söz yazarı ve müzik öğretmenlerime her zaman layık olmaya çalıştım. Her zaman onlara teşekkür ettim. Allaha teşekkür ettim. İyi ki bana yetenek vermiş ve ben şarkı söyleyebiliyorum. Asıl mesleğim harita mühendisliği… Bir dönem başka işlerle uğraştım. Sonra hayatın bazı olması gerektiği bölümlerden birini yaşayarak, en iyi yapabileceğim işin şarkı söylemek olduğuna karar verdim. Daha uzun yıllarda söylemek istiyorum. Ben istersem bırakırım. Kendimi yıpratmıyorum, çok düzeyli ve düzenli yaşıyorum.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder