Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ocak 2011 Cumartesi

GÜNCE


Akort Dergisi Temmuz-Ağustos/2006

HEDEF İÇİN SABIRLIYIM, ZAMANIM VAR…
Günce Koral, “Volume II” adını verdiği çalışmasıyla ilk albümünün acısını çıkartıyor... Seslendirdiği Sezen Aksu klasiği “Güllerim Soldu” ile çok fazla kitleye ulaştığını söyleyen Koral, “Tam anlamıyla Batı soundlu bir pop yapıyorum. Oysa, Türkiye’de genel hakimiyet Fantezi Popta. Yaptığım soundu hiç kimsede göremiyorum.”diyerek farklılığını dile getiriyor… Sadece şarkılarıyla gündeme gelen ve bunu bir lüks olarak gören genç şarkıcıyla müzik üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik…

2003 yılında çıkardığı “Bu Aşk Değil” albümünden tanıdığımız Günce Koral, prodüktörlüğünü kendisinin yaptığı ikinci albümüyle hayal ettiğinin üzerinde bir başarı elde ettiği görüşünde… Ona göre bu başarıda gizli kalmış bir hit olarak nitelendirdiği “Güllerim Soldu” nun payı oldukça büyük: “Sezen Aksu’nun ‘Gülümse’ albümü çıktığından bu yana bu şarkıyı söylemek istiyordum. ‘Güllerim Soldu’, hayatta okumaktan en keyif aldığım şarkılardan biridir. Sezen Aksu’ya bir demo gönderdim. Yorumumu beğendi ve şarkıyı bana hediye etti. Onun övgü dolu sözlerini duymak benim için en büyük ödül. Hem satış, hem popülarite hem de albüm başarısı anlamında bana çok şey kattı. Çıkış parçam “Severim” i bile geçti. Bu şarkıyla kemikleşmiş kitlemin yanı sıra daha fazla insana ulaştığımı düşünüyorum.”

 “Volume II” nin ilk albümünüzden farkı nedir?
Albümün bu kez farkı, promosyon aşamasında daha kuvvetli olması. Hayal ettiğimin üzerinde bir başarı getirdi. Daha da fazla başarı getirmesi için sürekli çalışıyorum. İlk albümüm, “Bu Aşk Değil” 2003 yılında çıkmıştı. Fakat maddi olanaksızlıklar nedeniyle çok fazla tanıtamadık. Yine de “Gecemi Al”, “Bu Aşk Değil” gibi hitler çıktı ve bu şarkılar beni tanıttı. Bu nedenle başarısız bir albüm olarak görmüyorum. İki sene boyunca ikinci albümün oluşum aşamasıyla ilgilendim. İlk albümde müzik direktörüm Erol Temizel’di. İkinci albümde de bu müzikal birlikteliğimizi bozmamak adına tekrar Erol Temizel’le çalıştık.

 “Güllerim Soldu”nun, çıkış parçanızın önüne geçmesi sizi şaşırttı mı?
Böyle bir ilgi beklemiyordum.  Bence “Güllerim Soldu” gizli kalmış bir hittir. “Ben Yolumu Seçtim”, “Uyan” adlı şarkılarım vardı. En azından onlara klip çekmeyi hayal ediyordum. Ama “Severim”in daha ekranlarda klibi dönerken radyoların hepsinde “Güllerim Soldu” bir numara oldu. Aslında bir strateji yanlışlığı yaptık. Bunu önceden bilmek çok ta kolay değil. Bu albümün prodüktörüyüm. Onun için her şeye ben karar veriyorum. O açıdan biraz şaşırdım.

Geçen albümünüzde size ait şarkılar çoğunluktaydı. Bu albümünüzde de size ait parçalar var.  Sözünü ve bestesini yazdığınız şarkıları yorumlamak ayrı bir keyif değil mi?
Ben her zaman bu anlamda var olmak istiyorum. Albümlerimde sözünü ve müziğini yazdığım şarkılar olacaktır. Çünkü bu piyasaya ben bu şekilde girmeyi tercih ettim. Kendi söz ve müziğini yazan bir yorumcu olmak istedim. Onun için her zaman albümlerinde benim şarkılarımı göreceksiniz.

Albümde dikkat çeken şarkılardan bir de Fatih Erkoç düetiniz. Nasıl bir araya geldiniz?
Ben hiç tanımıyordum Fatih ağabeyi. Bir şarkı yazdım. Yazdığım ilk andan itibaren bu şarkıyı Fatih Erkoç’la okumayalım diye düşündüm. Hiç tanımadığım halde telefonunu bulup telefon açtım ve “sizinle okumak için bir şarkı yazdım bana vaktinizi ayırır mısınız” dedim. Evine gidip, şarkıyı dinlettim. Çok beğendi. Benim yazdığım şarkıyı birlikte söylememiz çok onur verici bir şey. “Biliyordum” adlı düetimize Eylül’de klip çekeceğim. Bu düet, sonbahara damgasını vuracak. Benim için özel olan diğer bir şarkımda babam Yıldırım Koral’a ait “Ağlama Kalbim”
ARP ÇALDIĞIM İÇİN KENDİMİ ÖZEL HİSSEDİYORUM…
Klasik müzik kökenli bir aileden geliyor Günce Koral. Müziğin içinde doğmuş. Annesi opera sanatçısı, babası ise Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasından emekli trombonist. Kendisi de Mimar Sinan Üniversitesi Arp bölümünden mezun. Klasik müzikten uzaklaşması ilk başta anne ve babasını tedirgin etse de daha sonra en büyük destekçisi ailesi olmuş. Çok şey öğrendim dediği arp ise, hiç çıkmamış hayatından: “11 yaşında girdim konservatuara. Sınavda el yapınıza bakıyorlar, kemik yapınıza, parmaklarınıza ve boyunuza bakıyorlar. Jüri de fiziki olarak en uygun enstrümanı arp olarak gördü bana. Ama sonradan da iyi ki arp çalmışım diyorum. Yaklaşık 8,5 yıl Çırağan Sarayında Arp çaldım. Emekli olacaktım neredeyse. Çünkü benim kadar uzun çalışan yoktur. Arp’i hiçbir zaman hayatımdan soyutlayamam. Dünyada bir kadına yakışabilecek en güzel enstrüman. Arp çaldığım için kendimi özel ve farklı hissediyorum… Ama en büyük aşkım şarkı söylemek.” İlk albümünde iki şarkısında arp çalan Koral, arp çaldığı enstrümantal bir albüm yapmak istiyor.

Soundunuz bildiğimiz pop tınılarından biraz farklı…
Türkiye’de genel hakimiyet fantezi popta. Ben fantezi pop müzik değil, tam anlamıyla Batı soundu eksenli bir pop yaptığımı düşünüyorum. İçinde elektronikle birlikte doğu tınıları da var. Hızlı şarkılarım tam anlamıyla dans soundu içeriyor. Piyasaya baktığımda farklı bir soundum olduğunu biliyorum. Ve bu soundu hiç kimsede göremiyorum.

Sürekli yeni isimlerin çıkıp albüm yapması sizi rahatsız ediyor mu, şimdi mankenler furyası var örneğin…
Her meslekte, her zaman bazı cesaretli girişimler olabiliyor. Bu cahil cesaretimi yoksa ‘ben bu kulvarda da olayım’ mı bilemiyorum. Kalıcı olmayacaklarını gördüğüm için buna sinirlenmiyorum. Onları sadece bir renk olarak görüyorum. Gelip gidiyorlar sadece bu piyasadan. Önemli olan gerçek anlamda sanatçı olabilmektir. MFÖ, Sezen Aksu, Bülent Ortaçgil gibi isimler varken, bilmiyorum konuşmak ne kadar doğru olur.

Bulunduğunuz yeri nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlk albümde hedeflediğim yere ben biraz ikinci albümde yavaş yavaş geldim. Çok kaliteli bir duruşum olduğunu düşünüyorum ve insanlardan aldığım tepkiler de bu yönde. İki albümde kendinizi bir yerde dururken görmeniz biraz güçtür. Önümde çok fazla yol var kat etmem gereken. Çünkü ben yapı olarak geri planda kalıp ortalama işlerle var olmakla yetinebilecek bir yapıya sahip değilim. Ya en iyisini yapmalıyım ya da bu işi yapmamam gerekir. Benim hedeflediğim yol çok zor, uzun. Çok zaman ve sabır istiyor. Benim çok sabrım ve zamanım var…





































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder