Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Ocak 2011 Pazar

ÜMİT BESEN


Akort Dergisi Eylül-Ekim /2009
ÜMİT BESEN’İN YENİDEN DOĞUŞ HİKAYESİ
80’li yılların unutulmaz isimlerinden Ümit Besen, bir reklam kampanyası için yeniden düzenlediği “Nikah Masası” adlı şarkısıyla tekrar gündeme geldi. Reklam filminin ardından büyük bir sevgi seliyle karşılaştığını söyleyen Besen: “Eskiye özlem var galiba. İnsanlar kendilerinden bir şeyler buluyor. O kadar çok sevdiğiyle evlenemeyen var ki...” Birçok yerden de teklif alan sanatçı, gördüğü ilgi karşısında şu sıralar albüm çalışmalarına ağırlık verdi. Sahne programlarının yanı sıra; yeni besteler, nostaljik eserler ile Türk Sanat Müziği üzerine çalışmalar yapan Besen, “Hepsini sırası geldiğinde piyasaya sunacağım” diyor.
Bir dönem yayınlanmış plakları 100 bin gibi rekor satışlara ulaşan Ümit Besen’in 28 yıllık şarkısı “Nikah Masası”, Şafak Sezer’in rol aldığı bir reklam filminde esprili bir şekilde karşımıza çıkıyor. Reklam filmi için kendisini aradıklarında; “Şarkımın kariyerini düşürmeyecek şekilde kullanılırsa olur” diyen Besen, “Nikah Masası”nı yeniden düzenlemiş:  “İnsanlar beğendi ve ses getirdi. Eskisinden daha iyi olmuş diyenler oldu. TV kanallarından ve reklam filmleri için teklifler almaya başladım.” “Nikah Masası”, sanatçının bir gece rüyasından uyanarak, 20 dk içinde yazdığı ve bugünlere kadar ulaşmayı başarmış bir şarkı: “Her akşam benden  istek alır. 28 yıldır devam ediyor.  Hatta Kıbrıs’ta “Ümit Besen Kadınları”, “Ümit Besen Erkekleri” diye gruplar oluşmuş. Sevdiğiyle evlenememiş kadın ve erkeklere bu ismi vermişler. Kıbrıslı Türkler çok sever müziğimi…” Sadece kendi şarkılarının değil, genel anlamda eskiye bir özlem olduğunu ifade ediyor Besen: “Ayla Dikmen rahmetli olduktan sonra söylediği şarkı meşhur oldu. O şarkıda gerçek bir aşktan söz ediliyor. Hasret çeken, aşık olan insanlarda bu şarkıları dinleme özlemi var. Tekrar benim eski şarkılara anormal bir rağbet oluştu. Benim bile unuttuğum şarkıları bazen istiyorlar. Şarkıların anlayışı değişti. Benim şarkılarımda ayrılık, hasret var. Şimdikilerde bunu göremiyorum. Çok kolay görülmeye başladı. Aşk ve sevgiyi daha fazla mı tüketmeye başladık, o yüzden mi böyle şarkılar yapılıyor? Bu da tartışılır. Her şey bu kadar kolay olmamalı. Öyle olunca şarkıların anlamı olmuyor…”
YENİ PROJELER YOLDA..
78 yılında rahmetli GS’li Metin Oktay’ın gazinocu Hanefi Koç’a tavsiye etmesiyle çalışmaya başlayan Besen, arabesk şarkıları piyanoyla çalınca dikkat çekmeyi başarmış. Selami Şahin ve Hüseyin Emre’nin kendisine plak yapmak istediklerini söylemeleriyle farklı bir yöne doğru ilerlemeye başlamış böylece müzik hayatı..Selami Şahin’in “Alıştım Sana Birtanem” ile başlayan çıkışını “Tahta Masa”, “Şikayetim Var Kaderden  Yana” ile devam ettiren sanatçı piyanoyu halkın arasına indiren bir müzisyen olduğunu söylüyor. Romantik müziğin öncülerinden olan sanatçının şimdiye kadar yayınlanan 30 albümü var. Yeni projeler ise yolda… “Bugünlerde çalışma halindeyim sürekli. Nostalji yapmak istiyorum. Daha önce okuduklarım değil de; lise yıllarımda dinlediklerim olacak. Yeni besteler yapıyorum. Türk Sanat Müziği isteği var. Batı enstrümanlarını kullanacağım ve değişiklik olacak. Her şeyi kendim yapıyorum. Solo gitarı kendim çalıyorum, kaydediyorum, miksajını ben yapıyorum. Kanallar çoğaldı, stüdyo imkanları ve teknoloji gelişti. Sonrasında kanal kaydı yapmaya başladık. Son zamanlarda ben yine eski kayıtları yapmaya çalışıyorum. Analog kayıtla, bilgisayar kullanmadan o tadı verecek şekilde çalışmalar yapıyorum. Kayıtların kalitesi ve sıcaklığı daha farklı oluyor. Bilgisayarın çıkardığı sesler basmakalıp oluyor ama ben serbest, sahnede çalışıyormuş gibi çalmasını seviyorum. Ritimleri ona göre seçiyorum. Her şeyi kendim çaldığım için o ruhu verebiliyorum.” 
“YAŞAM TARZIM BU…”
Cuma- Cumartesi günleri Kumkapı’da sahne alan Besen, “Piyanonun başına geçmeden yaşam durmuş gibi hissediyorum. Kendimi daha zinde hissetmem için mutlaka piyano başına geçmem lazım. Çalmam ve alkışı duymam gerekiyor.”diyor. Bunun artık yaşam tarzı olduğunu ifade eden sanatçı, 78 yılından bu yana Ramazan ve Kandiller hariç sahne alıyor: “2 yıl öncesine kadar her akşam program yapıyordum. Artık 2 gün çalıyorum. Sahnede tek başıma çalışıyorum. Bir piyano, bir ritimli klavye ve sağımda sampling sesleri veren bir klavye var. Üç klavyeye hakim olup, şarkı söylemek, hem de insanların isteklerini cevaplamak baya yorucu oluyor.”  Müziğin dışında profesyonel olarak fotoğrafla ilgilenen sanatçının en büyük tutkularından biri de arabalar... Ailesiyle birlikte vakit geçirmekten de keyif alan Besen’in Melis, Ezgi ve Selen adında 3 kızı var ve yakında torun sevinci yaşayacak.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder