Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

11 Ocak 2011 Salı

BEDÜK


Akort Dergisi Eylül-Ekim 2008
ELEKTRONİK MÜZİK DENİNCE; BEDÜK
Yaptığı elektronik dans müziğiyle gençlerin gözdesi haline gelen Bedük, farklı ve tamamen kendine özgü şarkılarıyla gidebileceği en uç noktaya kadar ilerlemek istiyor. Yavaş yavaş kulakların alışmaya başladığı bir müzik icra ettiğini ifade eden Bedük,  Ekim ayında çıkaracağı “Dance Revolution” çalışması için ise;  “müzik sektöründeki evrimin son halkası olacak bir yapıt” yorumunu yapıyor. Yeni albümü öncesi Bedük ile elektronik müziğin geleceğini konuştuk.
Bedük aslında soyadı…16 yaşlarında başladığı klasik gitar eğitimi sonrası okul orkestrası, kendi kurduğu ve katıldığı gruplar derken, Ankara’da başlayan macerası bugünlere kadar gelen Serhat Bedük;  imajıyla, seslendirdiği İngilizce şarkılarla yeni neslin izlenmekten ve dinlenmekten büyük keyif aldığı isimler arasında yer alıyor. 2004 yılında yayınlanan pop ağırlıklı ilk albümünde “Son Sigaram” ve Sibel Alaş’ın “Adam” şarkısının coverıyla tanınmaya başlayan şarkıcı,  müzikte yapmak isteklerini 2006 yılında fark ederek yoluna Bedük olarak devam etmeye karar vermiş: “Aslında benim için tam olarak bir tarz değişikliği değildi.  Geçen yıl çıkardığım “Even Better” adlı İngilizce albüm aşağı yukarı 2003’te hazırdı. Ama bir yandan da kendi kendime gitarla yaptığım daha içsel, daha melankolik, daha pop-rock şarkılarım vardı. O zaman bağlı bulunduğum plak şirketi o gitarla yaptığım parçaları çıkartmayı daha uygun buldu. Dışarıdan bu yüzden bir tarz değişimi gibi görünüyor. Çünkü gerçekten şu sıralar yaptığım müziği bir de 4-5 sene önce düşünürseniz “Adam” veya “Son Sigaram”la çıkmak çok daha mantıklı geliyordu. Bunu da anlayışla karşılıyorum tabi. Ama olduğum kişi ve yapmak istediklerimin şu anda yaptıklarım olduğunu ancak 2006’da anlayabildim. Ve bu yolda yapabileceklerimi hayata geçirdim.”  Kariyerine sıfırdan başlamak adına böyle bir değişim içine giren Bedük, görüntüsünün ise, sadece duruşunun bir yansıması olduğunu söylüyor:  “Albüm tarz ve duruş olarak ilk tanındığım tarzdan tamamen farklı olduğundan seyirci açısından algıyı tamamen değiştirmeliydim. Kariyerime sıfırdan başlamalıydım. Bu yüzden ismim Serhat yerine soyadım olan Bedük’ü kullandım. Daha kendine özgü ve daha aklıda kalıcı olduğu için.”  
“AMACIM DÜNYA SEVİYESİNİ YAKALAMAK”
 “Elektronik müzik, dünyada ve özellikle Avrupa’da şu sıralar popüler müziğin göbeğinde diyebiliriz. Ama trendler genelde bizim ülkemize 5-10 sene aralıkla geliyor benim izlenimlerime göre. Benim amacım da bu gecikmeyi mümkün olduğunca öne çekmek hatta aynı seviyeye bir an önce getirmek. Türkiye’de bu aralar pop müzikte ufak hareketlenmeler var ve bu da daha rafine olan bu müziğe alışık olmayan pop kulakları ısındırmak için ilk adımlar diyebilirim. Yani dinleyici elektronikleşen popla ısınıp benim müziğime daha çabuk uyum sağlayabiliyor.” 
Dinleyiciler yaptığınız müziğe nasıl yaklaşıyor? Benim yaptığım işin bu kadar popülerleşmesi zaten ülkenin gidişatının iyi olduğunu gösteriyor bize. Dinleyicinin artık alıştırıldığı tınılardan ve boş altyapılardan kurtulmak istediğinin bir belgesi diyebiliriz.
Üretilen bu müziğin çok kısıtlı olduğunu biliyoruz. Nedenlerini nasıl açıklıyorsunuz? Üretilen müziğin kısıtlı olmadığını adım gibi biliyorum. Kısıtlı olan ve bunu “kasıtlı” olarak yapan müzik sektörü ve yapımcılardır. Dünyanın en zor işi bir şeyi gerçekten üretmektir. Yepyeni farklı ve kendine özgü işleri reddeden yapımcılar yıllardır bir zamanlar tutmuş işlerin aynılarını hiçbir risk almadan yayınlayarak geçindiler şimdiye kadar. Üretmek ve üreteni risk alarak desteklemekte çok ciddi bir iş gibi geldi. Çözüm ve kaçış yolu olarak, aslında onlara iyi müziğin gelmediğini savundular. Buna diyebileceğim tek şey saçmalıktır. Benim albümümün başarısı bu yapımcılara en büyük ders olmalıdır. Üreteni dışlayan reddeden ve onların yıllanmış, yaşlanmış kurallarıyla oynamazsan da asla yaşatmamaya çalışan bir sektörcük içinde kendi sektörümüzü yaratmaya çalışıyoruz.
Şarkılarınızın çoğunluğu İngilizce. Neden İngilizce seslendirmeyi tercih ediyorsunuz? Bu bir tercih değil, bir sonuç aslında. Sürekli yeni parça yazıyorum ve çıkan parçalar bazen Türkçe bazen İngilizce çıkıyor. Ve ben bunları sadece “tutsun” amacıyla değiştirmeyi uygun bulmuyorum. Ve sonuç olarak albüme koyacağım parçalardaki en önemli özelliğin parçanın “çok iyi” olması gerektiği. Bunun dışında dillere vs. takılmıyorum.
Sözler nasıl ortaya çıkıyor? Spontane başlıyor sonra şekilleniyor. Bazen söz önce geliyor, bazen müziğin üstüne bana çağrıştırdığı şeyle ilgili sözler geliyor. Aslında nasıl ürettiğimi gerçekten hiç bilmiyorum. Oluveriyor işte. Her dakika yeni parça yapıyorum. Ve her yaptığım bir öncekinden daha iyi oluyor. Her birinde kendimi daha çok bulmaya başlıyorum.
YENİLİKLERE DEVAM
Müzikte gelmek istediği noktayı “Yaptığım şeyi en iyi şekilde yapmaya devam etmek ve bunun beni götürebileceği en uç noktaya gelmek” olarak ifade eden Bedük yeni albümü “Dance Revolution” ı Ekim ayında çıkaracak. “Tamamen dans, tamamen bana özgü, tamamen bir devrim niteliğinde bir albüm olacak” diyen şarkıcı, albüm sonrası Türkiye’yi kapsayacak bir tanıtım turnesine çıkacak. Bu turne kapsamında Ekim ayında da Amsterdam’da konser verecek. Bu yıl içinde olabildiğince fazla konser vermek isteyen Bedük, bir önceki albümünde olduğu gibi birbirinden ilginç videolar çekmeyi planlıyor.














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder