Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ocak 2011 Cumartesi

Eda -Metin ÖZÜLKÜ

 

Akort Dergisi Ocak-Şubat /2006

 

EDA İLE METİN’İN SEVDA BÜYÜSÜ

Müzikle bütünleşen bir hayatları var Eda-Metin Özülkü çiftinin...Onların ismini müziğin her alanında görmeniz mümkün: Yapım, söz, beste, yorum, stüdyo, film müziği, sahne ve eğitim...Birlikte birçok parçaya imza atarak müzik dünyasına güzel çalışmalar kazandıran çift, yoğun bir tempoyla çalışmaktan da hiç şikayetçi değil....Çünkü, “Müzik bizim hayatımız” diyorlar...Özülkü’lerin mutluluğunu ise, yıllardır özlemle bekledikleri ikiz bebekleri Volkan ile Baran pekiştiriyor...


17 yıldır mutlu bir beraberlikle evliliklerini sürdüren Eda ve Metin Özülkü, uzunca bir bekleyişin ardından anne ve baba olmanın sevinci içersinde...Müzikle geçen yaşamlarına ikizlerin katılmasının şaşkınlığı ise halen üzerlerinde...Çünkü onlar için 17 aylık olan Volkan ile Baran birer sürpriz olmuş. Metin Özülkü duygularını şöyle dile getiriyor: “Biz onlardan umudu kesmiştik. Evliliğimizin ilk 4-5 yılı çocuk düşünmedik. Orta halli ailelerden geliyorduk. Önce evimizi alalım, işimizi kuralım istedik. Bunların hepsi hayaldi bizim için. Daha sonra çocuk yapabiliriz dedik ama bu sefer de olmadı. Yaklaşık 10 sene içersinde 4 kere tüp bebek denemesinde bulunduk. Bunları yaparken hiç kafamıza takmadık. Son bir defa deneyelim dedik. Bu sefer oldu, hem de iki tane...Bizim için büyük bir sürpriz oldu. Hamileliği öğrenmem, çocukların doğumu bunları daha yeni yeni atlatıyorum. Böyle bir şok halindeyiz Eda’yla. Sabahleyin gelip uyandırıyorlar. Gözümü açtığımda bazen bunlar ne uzaylı mı, benim mi diyorum. Bir tane olsa daha normal ama iki tane olunca daha da komik oluyor. Biri kulağını elliyor, biri saçını çekiyor.  Komik bir durumumuz var evin içinde.” Evin neşe kaynağı olmuş Volkan ve Baran...Yıllarca sakin bir hayat sürdüren Özülküler, bir anda geniş bir aile halini almış: “Çocuklardan önce eve 30 günlük golden köpek almıştık. Sonuçta içimizde potansiyel bir sevgi var. Bunu bir yere akıtmak zorundasın. Ona bütün sevgimizi verdik. Sen misin köpeği alan, çocuklar iki tane, iki tane bakıcı, bir de temizliğe gelen bir hanım var. Bizim mutfak asmalı konak gibi. Üç tane kadın, iki çocuk, köpek ve biz. Yorucu ama şamata, gırgır gidiyor.”
Metin Özülkü, babalık duygusunu çok sevmiş ve esprili bir şekilde şunları söylüyor: “Sonuçta hepsinin babası olmuş oluyorum. Çok büyük bir sorumluluk veriyor insana. Ama ben sorumlulukları seven bir insanım. Yapı olarak ağır abi durumum var. Onun için çok hoşuma gidiyor.” 
Volkan ile Baran’ın şimdiden gitara ve piyanoya aşkı başlamış. Gelecekte ikizlerinin  müzisyen olmasını istiyor mu acaba anne ve babası. Metin Özülkü’den yanıt gecikmiyor: “Kesinlikle onların müzisyen olmaları için baskı yapmamayı düşünüyorum. Fakat kalben devamlı dua ediyorum ki müzisyen olsunlar diye. Eğer başarabilirsem onlara hiç belli etmeyeceğim.  Ama içimden çok istiyorum. Evin içinde piyano var, her köşede gitar var. Gitarları tıngırdatıyorlar, piyano açıksa Pekiner kardeşler gibi oturup çalıyorlar. O kadar müziğin içinde oldular ki …Çok seviyorlar. Şimdilik bir aşkları var.Yetenekleri de varsa ileride isterim müzisyen olmalarını.”

KAVGALARININ TEK NEDENİ MÜZİK
Aile yaşantılarının ardından söz geliyor müziğe...Yıllardır çalışmalarını birlikte sürdüren çift, beste yarışmalarında  pek çok ödülün sahibi oldu. Eda Özülkü’nün sözünü yazdığı birçok şarkının müziklerini hazırlayan Metin Özülkü’nün 700’ün üzerinde çalışması bulunuyor. Şarkıları birlikte yapmaları zaman zaman aralarında kavga çıkmasına neden olsa da bu yaşanan gerginlik üretimlerini olumlu yönde etkiliyor: “Üretim sürecimiz çok gergin bir süreçte gerçekleşiyor, ciddi anlamda kavgalar çıkıyor. Küslükler bile oluyor. Aslında iyi oluyor. Biz başka türlü küsemiyoruz. Çünkü müzik dışındaki konularla ilgili birbirimizi kıracak konu bulamıyoruz. Ama müzikte o kadar iddialıyız ki... Müzikte bir şey üretirken insan çok gergin oluyor. Eğer bir şey yakalamaya başlamışsak melodi  ya da söz olarak birden bire sıcak basıyor. Gerginleşiyoruz. İkimiz içinde geçerli bu. O zaman daha antenlerimiz açılıyor ve şarkı çıkana kadar kavga ediyoruz. En sonunda şarkı bitiyor ve bizimde üstümüzden büyük bir yük kalkmış oluyor. Birbirimizin her dediğini kabul etmiyoruz. Hayır daha güzel bir şey bulunabilir diye düşünüyoruz.  Eğer tek kişi olsanız tamamdır diyebilirsiniz. Ama  devamlı eleştiren, devamlı itiraz eden bir karşı taraf var. O da daha iyi bir şeyi yakalamak adına güzel bir şey. Birkaç sene sonra da çocuklar karışmaya başlayacak.”
Sadece müzik nedeniyle kavga eden çift birbirine büyük bir sevgiyle bağlı. Metin Özülkü’nün şu sözleri de bu bağlılığı destekler nitelikte: “Eda inanılmaz bir eş ve iyi bir anne. Yatmadan önce bu kadar sene hiç bıkmadan sevebileceğim bir insanı bana verdiği için hep şükrediyorum Allaha.  Ailelerimizde çok uyumlu. O yüzden bizim evliliğimiz çok iyi gidiyor. Aile yapısı çok önemli. Onlarda güneyli, bizde güneyliyiz. Yemek zevklerimiz aynı, kültürlerimiz aynı. Ben Adanalıyım, Eda Antakyalı. Onun için birçok şeyimiz uyuyor.”

Her ikisi de Marmara Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik bölümü mezunu. Üniversitede tanışarak evlenmeye karar veren Özülküler, müzik dünyasında günümüze kadar birçok şeyin değiştiği görüşünde: “O zamanlar daha nitelikli işler yapılıyordu. Daha az sayıda üretim vardı. Ne kadar az olursa, nitelik o kadar artıyor. Bir şeyi çok fazla yaptığınız zaman çok şişiyor. Albümler, iki şarkılık 45’likler halindeydi. Bir sanatçı senede, en fazla iki tane 45’lik çıkarırdı. Ama şimdi sanatçılar 10-11 şarkı yapmak zorunda bir albüm için. Dolayısıyla bu şartlarda 2-3 tanesini duyurabiliyorlar. Diğer 8 tanesi yok oluyor. Çöp olurken, o şarkılar yok olmuyor aslında varlar. O yüzden o şarkının içindeki bütün laflar kullanılamaz hale geliyor. Hem bir işe yaramıyor, hem de yeni bir şey üretirken büyük bir engel teşkil ediyor. Yeni güzel şarkı yapmak çok zorlaşıyor. Piyasada 1,5-2 yıldır bir beste sıkıntısı var. Herkes şarkı arıyor. Fakat doğru dürüst şarkı yok. Çokluk ve yokluk durumu söz konusu. Bir de Kakafoni oluştu. İnsanların müziğe ayırdığı kısım çok yoruldu. Normal bir vatandaşın müziğe ayırdığı yüzde 5’lik bir kısmı var diyelim, o çoktan dolmuş durumda. Yeni bir şey alması da zorlaşıyor ve giderek gürültü kirliliği hakim oluyor piyasaya”

Eda Özülkü;  yorumculuğu ve söz yazarlığı yanı sıra daha önce kısa bir dönem yaptığı müzik öğretmenliğine devam ediyor. Ortağı olduğu “Özel İstanbul Güzel Sanatlar”da idarecilik yapıyor, ders veriyor. Aynı zamanda Bilfen’de de müzik öğretmenliği yapıyor.
MSG ve POPSAV yönetim kurulu üyesi olan Metin Özülkü ise; tam 30 senedir müzik savaşının içinde… Müzisyenliğinin ağırlığını da; bestecilik, söz yazarlığı, düzenleme, yapımcılık ve son olarak solistlik oluşturuyor. Şarkıcılıktan çok üretmek daha çok keyif veriyor ona...

DÜET ALBÜMLERİ NİSAN AYINDA PİYASADA 
Nisan ayında çıkarmayı planladıkları altı şarkılık albümlerinde düet yapacak Eda ve Metin’i tekrar bir arada şarkı söylerken görebileceğiz. 2’şer solo şarkı, 2 tane de düet parçanın yer alacağı albümün bir yüzünde Metin Özülkü, bir yüzünde Eda Özülkü olacak. Korsan, İnternet, ekonomi gibi çok rakiplerinin olduğunu söyleyen Metin Özülkü, herkesin kendi çapında bir çözüm ürettiğini söylüyor: “Biz Eda ile bunu düşündük. İbrahim Tatlıses de 4 şarkılı single’a döndü. O da kendine göre çözüm aradı. Şimdi bir geçiş dönemi olacak. Eskiden de kaset yoktu, Long Play’den albüme dönüştü. İki-üç sene sonra tamamen en fazla 4 şarkılık albümler olacak diye düşünüyorum. Çünkü, maddi ve manevi anlamda sanatçıya büyük zararı oluyor. Nitelikli bir albüm için 7-8 ayını harcıyorsun; 2 ayda, 2 parçayla tükeniyor. Diğer parçalarda boşa gidiyor. Aklın yolu bir. Eninde sonunda yapılacak olan bu.”
Profesyonel müzik çalışmaları dışında stüdyo- yapım firmasıyla 2001 yılından bu yana yapım işlerine girişen Metin Özülkü, yapımcılığın parayla pulla olamayacağı görüşünde: “Unkapanı’nda eski zihniyette köydeki arsalar satılıyor, müzikten anlamayan toprak zenginleri gelip yapımcılık yapıyorlardı. Bende de tam tersi, müziği ve piyasayı biraz bilerek, çok fazla para harcamadan çalışmalarımı sürdürüyorum. Çünkü kendi stüdyomuz, kendi ürettiklerimiz var, kendi arkadaş grubumuz var. Bunlarından da yardımıyla mümkün olduğu kadar maliyeti çok yüksek tutmadan nitelikli işler yapmak amacındayız.”
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder