Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ocak 2011 Cumartesi

ÖZKAN UĞUR



Akort Dergisi Mart-Nisan /2006

RENGARENK ÖZKAN…

Özkan Uğur son yıllarda özellikle TV ekranlarında yarattığı tiplerle oyuncu olarak büyük övgüler kazandı ve halkın gönlüne girdi. Efsane üçlü MFÖ’nün Özkan’ı müzik hayatındaki çeyrek asırlık kariyerinden sonra aktör olarak ilginç bir seriyle “Binbir Surat Özkan” tanımını hak ediyor… Usta müzisyen ve başarılı oyuncu şimdilerde Fındık reklamındaki mağara adamı ve “Aganigi” feryatlarıyla Türk insanının yaşamını renklendiriyor. Özkan Uğur müzisyenliğinin yanına koyduğu oyunculuk yaşamını bizlerle paylaştı…

Müzik yaşamında olduğu kadar oyunculukta da başarılı olan Özkan Uğur, hayat verdiği karakterleriyle bu yolda emin adımlarla ilerliyor… O, ya bir mafya babası, ya bir uzay kahini ya da bir mağara adamı olarak çıkıyor karşımıza… Karakterlerine kendinden bir şeyler katan ve kostümünü giyince o kişiliğe bürünen Özkan Uğur, her ne kadar “müzik daha ağır basıyor” dese de yaşamında oyunculuğun apayrı bir yeri var… Küçük yaşlarda hep konservatuarın tiyatro bölümüne gitmek isteyen ama bunu gerçekleştiremeyen Uğur, oyunculuğun hep içinde kalan bir şey olduğunu söylüyor: “  Konservatuara gitmek için annem ve babama çok yalvarmıştım. Onlar pek istekli değildi, daha çok mühendis ya da doktor olmamı istiyorlardı. Ama her işte bir hayır vardır. İyi ki de girmemişim o zaman da MFÖ olmayabilirdi. Oyunculuk hep içimde kaldı, sonradan da patladı…” 
Özkan Uğur, ilk olarak 80 yılında Ferhan Şensoy-Ortaoyuncular ile sahne tozunu yutmuş: “Askerden yeni dönmüştüm. Fuat Güner, ‘Şahları da Vururlar’ın müziklerini hazırlamıştı. ‘Birlikte icra edelim’ dedi. Bütün oyucuların replikleri elimizdeydi. Rahatsız olan oyuncunun yerine yavaş yavaş ilk canlandırmalarımızı yapmaya başladık ve 500 oyun çıkardık.”
MFÖ’nün ayrı ayrı solo yaptığı dönemlerde tiyatroya yönelen ve oyuculuk serüveni Eşkıya filminin ardından hız kazanan Uğur, konservatuara gidememesinin pişmanlığını hiç duymuyor: “1998 yılında İstanbul Devlet Tiyatrosunda ‘Küçük Bir İş İçin Yaşlı Palyaço Aranıyor’adlı oyunda misafir oyuncu olarak rol almıştım. Oyunun yönetmeni Müge Gürman ile çalışmalarım konservatuar gibiydi. Dört ay öyle çalıştık ki bu çalışmalar konservatuarı aratmadı…”
Oynadığı ilk dizisi ‘İkinci Bahar’ da bir okul gibi olmuş onun için: “ Yavuz Turgul ve Uğur Yücel sayesinde ilk dizim ‘İkinci Bahar’ oldu. Dizi hayatımda ilk gittiğim ve çok şey öğrendiğim bir okuldur… Şecaattin çok enterasan bir karakterdi. ‘İkinci Bahar’ın ardından ‘Yeter Anne’de Suna Pekuysal ve diğer oyuncularla bir arada bulundum. Dersime çalıştım hep. Elimden geldiğince de Altan karakterini canlandırmaya çalıştım.”
Ekip ve senaryoya çok önem veren Özkan Uğur, doğru ve güzel projelerde yer aldığını söylüyor: “Benim için iyi olan projelerde yer aldım. Ondan sonrada dikkat etmeye başladım. Çok hayır dedim. Hayır demekte gerekiyor. Önemli olan senaryo,  ekip ve o kişiliğin içine girebilmem... Kendimden de çok şey katabiliyorum. Bu içgüdü ve gözlemlemeyle olan bir şey…”
Son yıllarda ekranlarda izlediğimiz dizi sayılarının artmasıyla bir dizi furyası olduğu gerçek... Dizilerin çok olduğu bir dönemde “Cennet Mahallesi” adlı dizisiyle çok ciddi reytingler aldıklarını belirten Uğur, bu ilgiden oldukça memnun: “Cennet Mahallesi’nin 5. ya da 8. tekrarı ilk beşe giriyor. Medyada çok bahsedilmiyor ama  en fazla izlenen diziler arasında… İnsanların sevdiği eğlenceli bir dizi. Bende bu dizide bulunmaktan çok keyif alıyorum.Sit-com ya da komediden halkımız hoşlanıyor. 70 tane dizi çıktı ama 30’u elendi. Halkımız neyin ne olduğunu biliyor, iyiyi anlıyor ve seçiyor. Ona göre bir değerlendirmede bulunuyor. Bir dizi furyası var ama bu olacak…”
Oynadığı dizilerle dizi oyunculuğuna hayli alışsa da sinemada oynamak daha çok keyif veriyor ona: “Sinemadan daha çok keyif alıyorum. Televizyonda çok fazla sanatsal bir olay yok. Daha çok tüketime yönelik olduğu için, sinema benim için daha değerli… En son ‘Kısık Ateşte 15 Dakika’da oynadım. Yakında vizyonda olacak. 15 dakikada geçen bir olayda bir yönetmeni canlandırıyorum. İyi oyuncular vardı ama karşılıklı sahnelerimiz olmadı…” 

“TİYATRODA OYNAMAK İSTİYORUM”
Özkan Uğur, önümüzdeki dönem içinde tiyatroya tekrar geri dönecek: “ ‘Küçük Bir İş İçin Yaşlı Palyaço Aranıyor’adlı oyunu tekrar oynamak istiyorum. Önümüzdeki dönem devlet tiyatrosu mu olur, başka bir yer mi olur bilmiyorum ama zamanım olursa gerçekleştirmek istiyorum. Gerçi kimseyle görüşmedim henüz. Ama çok istediğim projelerden biri… Tiyatro atmosferi bambaşka. Sadece sahnede sen ve karşında seyirci var. Canlı ve birebir her şey… Oradan aldığım zevk de ayrı bir zevkti. Fırsatım olursa bunu devam ettirmek istiyorum.”
Dizi, sinema, tiyatro derken reklamlarda bir renk katıyor oyunculuk yaşamına: “Dublajlarda sesimi değişik olarak kullanmak benim için bir renk oldu. Bir banka reklamını iyi bir tonda söyleyemeyebilirim daha çok artistik, oyun ağırlıklı dublajları tercih ediyorum.”
Reklamlarda gördüğümüz yıllar öncesinin fındık satıcısı şimdilerde bir mağara adamı… Değişmeyen ise, ünlü ‘Aga nigi naga nigi’ feryadı... “Yıllar önce Mısır çarşısında fındık satıyordum. O çekim içinde baya uğraşmıştık. Kese kağıdı ve kepçeyle aynı anda çalışmak uzun zamanımı almıştı. Son reklamda da 5000 yıldır insan hayatında fındık olduğunu vurguluyoruz. Dediğim gibi her gün bir avuç fındık iyi gelir.(Gülüyor) Sokakta arkamdan bağırıyorlar. ‘Aga nigi naga nigi’ diye. Onun melodili şeklini ben çıkardım. Öyle sesleniyorlar bana… İyi bir ekiple ortaya hoş bir iş çıktı.”
Oyunculuğun her alanında parmağı olan Özkan Uğur, başka neler yapmak istiyor olabilir? İlginç ve komik bir cevap veriyor: “ Şuanda bir şey yok. Seneye artistik patinaja başlayacağım. Ardından modern dans.(Gülüşmeler) Şaka bir yana diziye devam ediyorum. Dublajlar devam edecek. Önümüzdeki dönem müziğe daha fazla ağırlık vereceğim. 10 yıldan sonra MFÖ albüm yayınlıyor. Onun heyecanı var. Müzik tabi ki her zaman önde gelir benim için. Bunu hep söylerim. Kendimi en iyi şekilde ifade ettiğim alan.”

MFÖ İLE KALDIĞI YERDEN…
MFÖ, 1995 yılında “Mazaretim Var” ın ardından koruduğu sessizliği merakla beklenen yeni albümüyle bozuyor. Özkan Uğur, albümün detaylarını şöyle anlatıyor : “Albümün çıkış tarihi daha önceydi ama bazen tarihler uymuyor işte. Albümde üç şarkım var. Mazhar’ın 4-5 şarkısı var. Fuat’ında şarkıları var. Hepsi yeni. Bir tek Gora’nın soundtrack parçası ‘Olduramadım’ı koydum yeniden. Sözleri eşime ait. Zaten ileride solo albüm yaparsam bu şarkıyı koymayı düşünüyordum ve koymaya karar verdim. Gitarlar koyduk, vokalleri daha çok açtık ve değiştirdik biraz parçayı. Daha güzel olacağına inanıyorum. MFÖ tarzı enteresan parçalarımız var. Bazı parçalarda Türk enstrümanları kullandık. Klarnet örneğin… İskender Paydaş ve Fuat’ın stüdyolarında çalıştık. Albümden sonra konserlerimiz olacak. Zaten konserler hiç durmamıştı…” 10 yıl gibi uzun bir süre albüm yayınlamasalar da konserleri aynı heyecanla devam ediyor. Özellikle Özkan Uğur’un konserlerde seyirci ile kurduğu diyalog eğlenceli bir showa dönüşüyor:  “Gençlikte bir yabancılaşma yaşamadık. 20 yıl önce yapılan bir şarkı onların içine girebilmişse doğru bir iş yapılmış demektir. Bu da çok mutluluk verici bir şey… Müziğin dumura uğramasından kaynaklanan melodi eksikliği var. İnsanlar bizim şarkılarımızda çok şey yaşadılar. Aşklarını, ayrılıklarını yaşadılar. Onları tekrardan duymak istiyorlar. O yüzden konserlerimiz çok kalabalık oluyor.” MFÖ solo albümler yapsa da grup olarak ayrılmadı. Bunun sırrı ise, her şeyden önce dost olmaları: “Yaptığımız işi sevdik. Arkadaşız, dostuz. Yıllardır kavga olmadı mı? Harpler oldu, kan gövdeyi götürdü ama hep müzik üstüneydi tartışmalarımız. Daha iyisi olsun diye. Üç ayrı karakter kolay mı? Ben çok mutluyum MFÖ’nün devam etmesinden. Sağlımız devam ettiği sürece de devam edeceğiz…” Biz onları çok özlemiştik… Yeni albümleriyle MFÖ hasretliği sona eriyor…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder